Adölesan dönemde beslenme
Beslenme, vücudun çalışması için lazım olan besin unsurlarının, besinlerle vücuda alınması, sindirimi, emilimi ve metabolizmasıdır. adölesan çağının en önemli özelliği olan hızlı büyüme ve gelişme olayı, çocukların besin gereksinimlerinin yaşamları boyunca ulaşacağı en yüksek düzeye çıkmasına sebep olur. günlük enerji ve besin unsuru gereksinimlerinin tertipli öğünler biçiminde ve her öğünde ideal besin örüntüsü ile sağlanması mühimdir.
bu çağda, hızlı büyüme ve gelişme nedeniyle çocukların enerji, protein, vitamin ve mineral ihtiyaçları yetişkinlere oranla daha fazladır. dolayısıyla, bu geçiş döneminde gencin yaşam biçimi, bilgisizlik nedeniyle kazanılan yanlış beslenme alışkanlıkları gerek kısa sürede gerekse daha ileriki yıllarda ortaya çıkabilecek çeşitli sağlık sorunlarına neden olabilmektedir. yetersiz ve dengesiz beslenme büyümeyi yavaşlatır, bazı beslenme bozukluğu hastalıklarına sebep olur, bulaşıcı hastalıklara karşı direnci düşürür.
sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanmamış çocuk ve gençlerde çeşitli nedenlerle öğün atlamanın ve öğünlerde seçilen sakıncalı besinlerin oranının arttığı gözlenmektedir. yapılan öğün atlamanın ve öğünlerde seçilen sakıncalı besinlerin oranının arttığı gözlenmektedir.
yapılan araştırmalar en sık atlanan öğünün kahvaltı olduğunu göstermektedir. ilk, orta ve lise öğrencileri üstünde yapılan araştırmalar kahvaltı yapmadan okula gidenlerin oranının %14. 5-35. 1 arasında değiştiğini göstermektedir. yapılan bir çalışmada, çalışmayan annelerin çocuklarında çalışan annelerin çocuklarına oranla kahvaltı yapmama alışkanlığının daha fazla olduğu belirtilmiştir.
çocukların ara öğünlerde tükettikleri besin çeşitleri ve bunların tüketim vakti da iştah üstüne etki ederek diğer öğünlerin aksamasına sebep olabilir. bilhassa bu yaş grubundaki okul çağı çocukların ara öğünlerdeki besin tercihleri incelendiğinde genellikle meşrubat, bisküvi, çikolata, gofret ve şekerlemeler gibi enerji yoğunluğu yüksek ancak besin değeri vejetaryen rejim ile beslenen adölesanlarda yetersiz alıma, atlet adölesanlarda ise kayba bağlı olmak üzere demir eksikliği riski mevcuttur.
çinko
çinkonun yetmiş tane enzim sistemi içinde yer aldığı bilinmektedir, bilhassa bu adölesan dönem için çok büyük bir önem taşımaktadır. enzim sistemindeki fonksiyonu dışında pekçok metabolik vardır; bunlar arasında insülin etkinliği, nükleik asit ve protein bireşimi, gonadal gelişim, yaraların iyileşmesindeki rolü sayılabilir.
çinko eksikliğine bağlı olarak gözlenen en erken belirtinin büyüme hızındaki azalma olduğunu göstermiştir. dolayısıyla adölesanların yeterli çinko aldığından emin olunmalıdır. büyüme atağı sırasında erkek adölesanlarda vücutta tutulan çinko miktarı yaklaşık 400 mcg kadardır. kızlarda ise büyüme hızının erkeklerden yavaş olması nedeniyle bu miktar daha azdır.
et, deniz ürünleri, yumurta ve süt gibi hayvansal ve bitkisel kaynaklı protein içeren diyette protein ve çinko arasında iyi bir korelasyon olduğu bulunmuştur. öyle ki her 10 gr protein için 1. 5 mg çinko bulunmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder