?

Cocuk aile iletisimi

Çocuk aile iletişimi

Kendi hedeflerinizi unutmayın

çocuğunuzu yetiştirirken kendiniz için yapabileceğiniz ve yapmak istediğiniz şeyleri yapmanız hem sizi daha rahatlatacak, hem de ilişkinizi geliştirecektir.

çocuğunuzun gelişim yolunda attığı her adımla sizden ayrı biri olarak varolmayı istemesi son derece doğaldır. o yapabildikleri ve başardıklarıyla sizden farktı biri olarak varolacaktır.

sizin yapabildiklerinizden ve başara-bildiklerinizden tamamen koparak yalnızca onun için yaşayıp, kendinizi unutarak ve giderek yalnızca onun yaptıklarıyla varlığınızı sürdürmeniz, sizin için ve uzun vadede onun için kayıp olacaktır.

bir anne babanın en fazla ihtiyaç duyabileceği üç şeyi; reinhold nlebuhr'a ithaf edilen aşağıdaki şiir, çok hoş özetliyor:

" değiştiremeyeceğim şeyleri

kabul etmek için

sük & ucirc; net,

değiştirebileceğimi

değiştirmek için

cesaret,

ikisini birbirlerinden ayırt edebilmek için de

akıl istiyorum. "

kendinizi zoraki seçimler yapmaya zorlamayın

özellikle çalışan anne ve babalar için önemli bir seçim:

evim mi ?

işim mi ?

çocuğum mu ?

" bütün bunlara ne kadar vakit ayırmak zorundayım ?"

" işim için kullandığım her dakika çocuğumdan uzak kalıyorum. acaba bundan nasıl etkileniyor ?"

" ben tüm bunları yaparken çocuğumun başka biriyle birlikte olması doğru mu ?"

başka pek çok konuyla ilgilenmeden çocuğunuzla ilgilenmeniz bir seçimdir.

ancak bu tercihinizin size ve çocuğunuza maliyeti ne olacaktır. örneğin: ev hanımı olduğunuzda bu konunun sorumluluğunu çocuğunuza yüklemeden siz üstlenebilecek misiniz ?

yoksa sorumlu olarak çocuğu görüp belki de farkında bile olmadan ona kızgınlığınızı hatta öfkenizi yansıtacak mısınız ?

ayrıca çocuğunuzla her an birlikte olmanız onunla bu zamanları çok kaliteli geçirdiğiniz anlamına gelmez. devamlı onunla birlikte olup, vakti pek bir şey yapmadan geçiriyor olabilirsiniz.

aynı zamanda daha az vakti birlikte geçirip paylaşıma, yeni şeyler öğrenmeye ve üretmeye dayalı bir ilişki de oluşturabilirsiniz. önemli olan sağlığınız, iş yaşamınız, eşiniz gibi yaşamınızdaki diğer boyutları da sağlıklı bir dengede birleştirebilmektir.

kısaca: ister çalışın ve vakit sıkıntısı yaşayın, arzu ederseniz vakit sorununuz olmasın, yapmanız gereken seçim; neyi yapıp neyi yapmayacağınız değil " nasıl yapacağınız" hakkında olmalıdır.

kendinizi gözlemlemek

çocuğunuzla ilişkinizde kendinizi dışarıdan bakan gözlerle takip edebilirseniz, çocuk veya gençken annem babam gibi olmayacağım, dediğiniz neleri hayatınıza katmış olduğunuzu göreceksiniz. mimikler, bazı tavırlar, hayata bakış açısı, kişilik özellikleri, problem çözme şekli ve belki de çocuğunuza davranış biçiminiz. aşağıya değiştirmek istediğiniz davranışlarınızı sıralayın. değiştirmek istediğiniz davranışların neler olduğuna karar vermek davranışınızdaki değişimin yarısıdır.

& hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip;. ... .

-şimdi bu özelliklerinizden öncelik verdiğiniz birini seçin.

& hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip;. ... .

-küçük adımlarla ilerleyerek, başarabileceklerinizden başlayın.

şimdi bu konuda değişiklik için yine ufak adımlarla çalışmalara başlayın. nelere gereksiniminiz olduğunu saptayın.

& hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip;. ... .

harekete geçin ve uygulayın.

uygulamada eksiklik olursa geriye doğru nerede kusur yapmış olabileceğinizi bulmaya çalışın ve yanlışlığı düzelttiğiniz aşamadan ilerlemeye devam edin.

" varolmak gelişmek uzlaşmak" adlı kitabında prof. dr. üstün dökmen'in aktardığı bir öykü çocuklara bakış açısına yönelik anlamlı bir mesaj içeriyor.

eski istanbul'da aydınların, sanatçıların bazen toplanıp sohbet ettikleri, münazara (fikir yarışması) yaptıkları kahveler varmış. bir gün münazara konusu olarak şunu seçmişler: " louvre müzesi yanıyor; leonardo'nun bir tablosu ve bir de ufak çocuk var; ikisini birden kucaklamanız olası değil, hangisini kapıp kaçmayı tercih edersiniz ?" bir grup aydın " biz olsak tabloyu alırdık, çünkü onda bütün insanlığın ve gelecek nesillerin hakkı vardır" demiş, diğer grup ise " biz olsaydık çocuğu alırdık, çünkü o çocuğun ilerde leonardo'dan daha büyük bir sanatçı olmayacağı, bir aşı bulup insanlığı kurtarmayacağı ne malum" diye savunmuş. bir sanatçı ise (yanlış hatırlamıyorsam abasıyanık) tartışmaya katılmamış. bir ara birisi o'na dönüp, " sen olsan hangisini alırdın ?" diye sorduğunda bu sanatçı şu şekilde cevap vermiş: " ben olsaydım çocuğu kapar kaçardım; fakat sadece insan olduğu için. "

çocuğunuz için

çocuğunuzu nasıl değerlendiriyorsunuz ?

çocuğunuzu düşündüğünüzde aklınıza ilk gelen, çocuğunuzun dört özelliği neler olur ?

1 & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip;

2 & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip;.

3 & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip;

4 & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip;

yazdıklarınızdan kaçı olumluydu ?

eğer yazdıklarınızdan biri bile negatif ise, derhal yeni bir liste düzenleyin ancak bu kez yalnızca pozitif özelliklerine yer verin:

1 & hellip; & hellip; & hellip; & hellip;.

2 & hellip; & hellip; & hellip; & hellip;. .

3 & hellip; & hellip; & hellip; & hellip;. .

4 & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip;. .

çocuğunuzu hangi sıfatlarla bağdaştırırsınız ?

- akıllı mı ? - dikkatsiz mi ?

- tertipli mi ? - beceriksiz mi ?

- düşünceli mi ? yoksa - düşüncesiz mi ?

- yaratıcı mı ? - savurgan mı ?

- içten ve doğal mı ? - tembel mi ?

ona nasıl seslendiğinize, arkadaşa, eşe, dosta nasıl tanıştırdığınıza bakın. unutmayın ne göreceğiniz ne aradığınıza bağlıdır. çocuğunuzu görmek istediğiniz gibi niteleyin.

ona yapamadıklarını ve devamlı negatif yanlarını gösterirken birgün ondan, " ben zaten tembel ve uyumsuzum, bunu yapamam ki" dediğini duyar veya öyleymiş gibi davrandığını görürseniz bunları nereden öğrendiğine şaşırmayın.

olumlu düşünmek

her şey ve taktirde pozitif tarafı görebilmeniz, önemli ölçüde sizin pozitif gözle bakmayı isteyip, buna çaba göstermenize bağlıdır. pozitif düşünmeyi alışkanlık durumuna getirebilirseniz aile ortamınızdaki iyimserlik hissedilecektir.

örneğin: çocuğunuz sıkça sizi bunaltacak ölçüde istemediğiniz davranışlarda bulunuyor. şimdi onun çok yaramaz, kötü ve işe yaramaz bir çocuk olduğunu düşünün.

böyle düşündüğünüzde çocuğunuza karşı ne hissediyorsunuz ? aşağıya belirtiniz.

& hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip;. .

ardından çocuğunuzun tüm bu davranışlarının " aslında onun sorunlarla baş etme biçimi" olduğunu ve yalnızca bu yolla alakanızı çekmeye çalıştığını düşünün.

böyle düşündüğünüzde çocuğunuza karşı ne hissediyorsunuz ? aşağıya belirtiniz.

& hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip;.

- bu iki değerlendirme şekline göre çocuğunuzu değerlendirme biçiminiz büyük ihtimalle farklılık gösterecektir.

kısaca;

- negatif düşünme yaşamı bir an önce tüketmek isteyenler içindir.

- pozitif düşünme hayatını devamlı geliştirmek isteyenler içindir.

olumlu düşünmek için ortam yaratmak

çocuğunuzla kurmakta olduğunuz ilişkinizin mutlu, gelişen bir ilişki olmasını istiyor iseniz, mutluluk sizi butsun diye beklemeyin. var olan güzellikleri görün ve bunları büyütün, arttırın. çünkü mutluluk; ardından yıllarca koşulan birşey değil, kendimizin yarattığı ve büyüttüğü bir varoluştur.

her gün bir saatliğine sizin çocuğunuz için en iyi anne-baba olduğunuzu ve çocuğunuzun da sizin dünyaya getirebileceğiniz en iyi evl & acirc; t olduğunu düşünün. şimdiye kadar yaptığı iyi ve hoş şeyleri düşünün.

aşağıdaki boşluğa; çocuğunuzun sizin hakkınızdaki pozitif düşüncelerini yazınız.

& hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip;. .

aşağıdaki boşluğa; sizin çocuğunuz hakkındaki pozitif düşüncelerinizi yazınız.

& hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip;.

bu düşünme saatlerini arttırdıkça derhal olmasa da vakit geçtikçe çocuğunuzu değerlendirme biçiminizin ve ilişkinizin değişmeye başlayacağını, olumlulukların arttığını göreceksiniz.

ayrıca olumsuzlukların olabileceğini kabul edip pozitif düşünce ve olayları vurgulayarak da olumlulukları arttırabilirsiniz.

çocuğunuz ve eşinizle ilişkinizi birbirine karıştırmayın

bir çiftin çocuklarına verebilecekleri en iyi eğitim, bilhassa de okul öncesi dönemde eşlerin birbirleriyle olan ilişkileri yoluyla olacaktır.

eşlerin birbirleriyle kurdukları ilişkinin dengeli bir ilişki olması, hoşgörü, saygı ve sevginin olduğu bir ortamın olma sı çocuğun gelişiminde son derece önemli olacaktır.

çocuğunuzla ve eşinizle yaşadığınız ilişkileri birbirlerinden ayırın.

biri eşiniz, diğeri çocuğunuzdur.

- eşinize kızdığınızda bunun acısını çocuğunuza çektiriyorsanız,

- eşinizden göremediğiniz ilgiyi ve itinayı çocuğunuzdan istiyorsanız

yanlış yapıyorsunuz.

- eşinizle ilgili yaşadığınız sorunların çözümü, çocuğunuz aracılığıyla olamaz. henüz eşinizle konuşmayı ve tartışmayı bilmiyor ve birlikte sorunları çözemiyorsanız

iki yetişkinin sorunlarını bir çocuğun çözmesini beklemek haksızlık olacaktır.

- çocuk için en ideal olan; anne ve babasının yaşadıkları problemleri çözebildiklerini görerek, hem aile içerisindeki bağlılığı yaşaması, hem de sorunların çözülebildiğini görebilmesidir.

- böylece ona, yaşamında karşılaşacağı sorunlarla baş etme yolunu da göstermiş olursunuz.

keşke dememek için

çocuk yetiştirip büyüttükten sonra bir anne-babayı en fazla yaralayabilecek kelime keşke dir.

keşkelerin öncesinde tüm süreç boyunca zaten kelimeleri vardır.

çocuğunuza vakit ayırın: kaliteli vakit.

zaten çalışıyorum ve işimden çok yorgun geliyorum.

hem zaten babasıyla da /annesiyle de anlaşamıyoruz. genellikle sinirli oluyorum.

zaten evin tüm yükü bende.

zaten bizim anne babamızdan gördüğümüz neydi ki, biz de çocukla ilgilenelim.

birde bakmışsınız ki, çocuklarınız büyüyor ve yaşamınızda zaman zaman açıklanması güç olan keşke'ler başlıyor.

her gün belli bir zamanınızı en azından haftada bir kaç gün belli vakit dilimlerinizi yalnızca çocuğunuzla birlikte olmak için ayırın. ama bu vakit dilimlerini daha çok ona ve oyununa gerçekten katılarak, onu dinleyerek geçirin. bu zamanlar onu gözlemeniz ve ilişkinizi geliştirmeniz için eşsiz zamanlara dönüşecektir.

- bir akşam için hazırladığınız bir öğün yemeği düşünün, ne kadar zamanınızı alıyor ?

- her gün işinize gidip gelmek için tükettiğiniz vakit ne kadar ?

- televizyon başında geçirdiğiniz zamanınız yaşamınızın ne kadarını kaplıyor ?

- hergün oyunda veya iletişimde çocuğunuza gerçek anlamda katıldığınız ve onunla paylaştığınız kaç dakikanız var ?

ona değer vermek

dünyadaki en değerli varlığınız nedir ? sorusuna derhal bütün anne-babaiar " çocuklarımız" cevabını verir. o halde bunu onlar da bilsin.

birinin size değer verip vermediğini nasıl anlarsınız ? bunu anlamaları için çocuklarınıza öyle davranın.

çocuğunuzla:

- göz iletişimi kurun,

- konuşurken veya oynarken, onunla aynı boy düzeyinde olun,

- sözünü kesmeyin,

- anlamaya çalışın,

- pozitif değerler kazandırmak konusunda kararlı olun,

- problem olarak yaşadığı şeyle alay etmeyin,

- onu dinlemeyi öğrenin,

- ona verdiğiniz değeri ve onunla duyduğunuz gururu ona söylemekten çekinmeyin.

- hayır demesine izin verin. böylece sınırlarını belirleyebilmesine yardım etmiş olursunuz.

- bedeninin kendisine ilişkin olduğu bilincini kazandırın ki, kendisini yeri geldiğinde koruyabilsin.

onu dinleyin

arkadaşıyla yaşadığı bir sorununu size anlatan çocuğunuzu ele alalım ona:

sorunundan ilk söz etmeye başladığında:

sen zaten geçimsizin birisin, sen & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; yapmalıydın, " boşver geçer" veya " sen niçin & hellip; & hellip; & hellip; & hellip; & hellip;. dedin" dediğinizde veya ona isim takıp alay eder bir tavıra girdiğinizde, problemi anlatmasına engel olarak başka hususlarda daha sonra anlatacakları konusunda da onu kendinizden uzaklaştırmış olursunuz.

bazen yalnızca sessiz kalarak, zaman zaman söylediklerinin peşindende gerçek söylemek dilediklerini kavrayarak ancak taraf tutmadan yalnızca dinleyin. onun paylaşmak istediği şeyi anlayın. onu sizinle konuşmaya çabalarken yargılamayın, eleştirmeyin, alay etmeyin, derhal akıl vermeyin, yalnızca dinleyin. çocuğunuz kendini anlatıp, sizin söylediklerinizi duyup anlayabilecek kadar olayın dışına çıkabildiğinde birlikte çözümler üretebilirsiniz.

elbette çocuğunuza akıl da vereceksiniz, tavsiyede de bulunacaksınız, şakalaşacaksınız, eleştireceksiniz ancak, size sorununu anlatmaya çalışırken bunu yaparsanız, kendisini anlatmasına ve aranızdaki ilişkinin sağlamlaşmasına izin vermemiş olursunuz. dinleyerek gerçek sorunun ne olduğunu birlikte bulmanız, onun başarma duygusunu, sizinle işbirliğini, saygıyı ve sevgiyi öğrenmesini sağlayacaktır. bunu yapabilmek ancak gerçekten onu anlamaya çalışarak dinlemekle mümkündür..

onu gerçekten dinleyebilmeniz için; vakit, sabır ve anlama çabanız dışında hiç birşeye gereksiniminiz yok.

birbirleriyle kıyaslamamak

çocuklarınızı birbirleriyle veya arkadaşlarıyla karşılaştırmayın. her biri bir diğerinden değişik. her biri biricik, tek, aynı onun gibi yeryüzünde biri daha yok.

- karşılaştırma yapmak yalnızca kardeşleri veya arkadaşları birbirlerinden hoşlanmamaya hatta nefret etmeye yönlendirir.

- eşinizin sizi kapı komşunuzla devamlı kıyasladığını düşünün, böyle bir yaşantıdan kimse memnun kalmayacaktır. size söylesin veya söylemesin çocuğunuzun da hoşlanmadığından emin olabilirsiniz.

- bundan başka, bu yolla çocuğunuza kendisinin dışındaki uyaranlarla harekete geçmesini öğretmiş olursunuz. iç denetimden uzaklaştırırsınız.

gelişmelerinin her adımı anlamlıdır. bunları farketmek

ilk kelimesini,

ilk adımını hatırlayın.

onlara gösterdiğiniz tepkileri düşünün.

- şu anda da aynı hızla ve aynı hususlarda değil ama gelişimi devam ediyor.

- üşüdüğünü, acıktığını hissedip birşeyler istediğinde veya bir konudaki düşüncesini anlatabildiğinde, birini taklit ederken gelişimi devam ediyor. devamlı öğreniyor.

- onlar için neleri yapabiliyor olduklarını görmek, başarıyı tatmak ve bilhassa de bunu başkalarının farkettiğini hissetmek son derece mühimdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder