Diz protezi
Dizde diğer tedavi yöntemlerine cevap vermeyen kireçlenmeler diz protezi ile tedavi edilir. protez denince dizde eklem yapan üç kemiğin eklem yüzeylerinin kesilerek çıkarılması ve bu yüzeylerin metal ve plastik parçalar ile kaplanmasıdır.
protez ilaç, diz içi enjeksiyon ve fizik tedaviye cevap vermeyen kireçlenmelerde diz artroskopisinden ve yönlendirme ameliyatlarından yarar görmeyeceği düşünülen ya da daha önce bu operasyonları geçirdikten sonra yakınmaları yineleyen hastalarda iyi bir seçenektir. yukarıdaki alternatif tedavilere cevap yok ve diz problemleri hastanın hayat standartını bozuyorsa diz protezi lazımdır denebilir. günümüzde protez ömrünün 20-25 yıla uzadığı düşünülürse yapım yaşı yerine hayat standartı kavramı daha önemli hale gelmiştir. yine de 55 yaş altındaki kişilerde diğer tedavi yöntemleri sonuna kadar denenmelidir. 55-65 yaşları arası diğer tedavi yöntemleri avantajlı olabilir. 65 yaş üzeri rahatlıkla tatbik edilebilir.
en sık soru protez yapım yaşı ve ne kadar ömrü olduğudur. burada hastanın şahsi özellikleri; yaş, cinsiyet, ağırlık ve hareket düzeyi belirleyicidir. 65 yaş üzeri, kadın, 70 kg altı ve az hareketli kişilerde protezin ömrün kalan kısmında idare edebileceği söylenebilir. genel olarak diz protezi modern teknikler kulanılarak, iyi ellerde, iyi protezler kullanılarak yapıldığında yıl civarında tamamen 20-25 yıl ağrısız ve diz işlevlerinin tam olduğu bir yaşam müddeti elde edilir.
normal bir dizde dört adet bağ, klasör kemiklerinin birbirleri ile bağlantısını ve koordinasyonunu temin eder. artritli bir dizde bu bağların yapıları bozulabilir. diz protezi uygulamalarında bu bağlardan bazıları eklem yüzeyleri ile birlikte kaldırılır ve yeni yapma yüzeyler ile değiştirilir.
konulan parçaları yerinde tutmak üzere 2 yol mevcuttur. bunlardan biri polimetimetakrilat adı verile çimento ile tespittir. diğeri ise özel hazırlanan ve kemiğin gelişimine ideal olarak kemikle bütünleşen parçalardan meydana gelen protezlerdir.
bugün diz protezlerinin büyük çoğunluğu çimentolu olarak yapılmaktadır. çimentolu protezlerin uyumu harika olup 25 yıl kadar dayanabilmektedir. bu süreyi hastanın kilosu, genel sağlık şartları,etkinlik seviyesi arttırıp, azaltabilmektedir. çimentonun avantajı gerek kemikle protezi birbirine bağlayan bir yapı olması gerekse katı bir maddenin ortama kattığı biomekanik güçtür. bugün için kullanılan materyallerde kırılma olayı son derece azdır,
1980'li yıllarda kemiğe bir çimento materyali olmaksızın uygulanabilen protezler üretilmiştir. bu implantların yüzeylerinde yeni kemik oluşumunu sağlayabilecek biolojik olarak etkin olan maddeler bulunmaktadır. implanları kemiğe tespit etmek üzere çeşitli vida sistemleri de geliştirilmiştir. vidalar yeni kemik gelişimi sağlanana dek protezin tespitinden sorumlu olacaklardır. bazı modeller çimentolu protezler kadar başarı belirten olmuşlardır. ancak ne kadar düzgün yüzeyli olurlarsa olsunlar bu protezlerde de yük altında kalmaya bağlı ufak fragmanların oluşumunun daha fazla olduğu ve biolojik cevabın daha hızlı geliştiği saptamıştır. bundan başka bugün için bu tarz protezlerin kullanımı hakkında uzun dönem neticeler henüz elimizde mevcut değildir.
1980'li yılların sonuna doğru femoral komponenti çimentosuz, tibial komponenti çimentolu hybrid (melez) protezler üretilmiş olup günümüze kadar ki neticeleri iyidir.
sonuç olarak diz protezi cerrahisi bazı bugün için klasör biomekaniğini düzenleme de etkili bir tedavi yöntemidir.
hastaların operasyonun ertesi günü yürümelerine, 2. gün tuvalete oturmalarına izin verilir. dikişler ortalama 15 günde alınır ve sonrasında banyoya izin verilir. hasta operasyonun ertesi gününden başlayarak diz bükme ve adele güçlendirme ekzersizlerine başlanır. bu ekzersizler diz işlevlerinin tamamen kazanılmasına kadar devam eder. genellikle 6. haftada bütün diz işlevleri geri döner. dizde şişlik ve protezin varlığını hastalar 3-6 ay hissedebilirlerse de yürüme ilk haftadan sonra ağrısızdır.
operasyona karar veren hastalara uyarılar
operasyon sırasında ve sonrasında erken dönem mümkün komplikasyonlar;
enfeksiyon; iyi ameliyathane koşullarında protez operasyonlarında enfeksiyon oranı % 2 civarındadır. iyi ameliyathane şartları denilirken " laminar air flow " denilen özel mikrop bulaşmasını engelleyen bir sistem bulunmasıdır. normal ameliyathanelerde enfeksiyon miktarları % 5-10 arasındadır. enfeksiyon olursa tekrardan bir operasyonla ile eklemin yıkanması gerekebilir. ileri enfeksiyonlarda operasyonda konulmuş olan protezin çıkarılması gerekebilir. bu taktirde 6-12 hafta antibiotik kullanımı sonrası tekrardan protez konabilir.
enfeksiyon olmaması için ortopedi grubu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder