?

Epidural anestezi

Epidural anestezi

Ağrı nedir ?

stedman tıp sözlüğünde ağrı " gerçek veya mümkün doku hasarı ile birlikte güzel olmayan duyusal ve duygusal deneyim" olarak tanımlanıyor. gerçekten de ağrı organizmada ters giden birşeyler olduğunu belirtmeye yarayan rahatsızlık verici bir his, vücudun beyine gönderdiği bir uyarı.

vücudumuzda sinir hücrelerinin bulunduğu her dokuda reseptör adı verilen algılayıcı hücreler bulunuyor. bu reseptörler sıcaklık, soğukluk, dokunma, bası, gerilme gibi uyarılara karşı bir çeşit elektrik akımı üretiyorlar. bu akım resptörlerden sinirler yolu ile omuriliğe, oradan da beyindeki üst merkezler ulaşıyor. beyin bu uyarıyı değerlendirip yorumlayarak organizmanın lazım tedbirleri almasını sağlıyor.

ağrı yalnızca onu yaşayan birey tarafından hissedilip tanımlanabilen soyut bir kavram. ağrıyı yaşayan kişi dışında başka kişilerce hissedilip, ölçülebilecek somut bir bulgu değil. dolayısıyla her bireyin ağrı tanımı ve ağrıyı hissetmesi birbirlerinden değişik. aynı uyarı bir birey için çok şiddetli ağrı sebebi olabilirken bir diğer için çok hafif kalabiliyor. bu durum kabaca ağrı eşiği olarak adlandırılıyor.

yürürken bileğinizi burktuğunuzda şiddetli ve ani bir ağrı duyarsınız. bu ağrı kısa bir müddet içerisinde azalarak kaybolur. bu tür ağrılara vücudu koruyucu ağrılar denir. doku bütünlüğünü tehtid eden mekanik, kimyasal ya da termal faktörler neticesi bu tür koruyucu ağrılar ortaya çıkar ve organizma kendini koruyacak tedbirler alır. çok sıcak veya çok soğuk bir maddeye dokunur dokunmaz acı duymanız ve elinizi çekmeniz bu tür bir ağrıya örnektir.. şayet bileğinizi burktuktan sonra ağrı giderek hafiflemek yerine şiddetleniyor, ayak ve bacağa doğru yayılıyor, yürümenizi yani normal fonksiyon görmenizi engelliyorsa bu kez anormal giden birşeyler vardır ve belki de tedavi olmanız gerekir. bu tür ağrılar ise bütünlüğün bozulduğu patolojik durumlarda ortaya çıkan ağrılardır.

görüldüğü gibi ağrının birçok farklı çeşidi olabilir. stedman tıp sözlüğünde ağrının ikinci bir tanımı daha var: " doğum sırasındaki rahim kasılmalarından her biri". adem ile havvanın cennet bahçelerinden beri insan ile birlikte olan doğum sancıları ya da ağrıları fizyolojik ağrıya bir örnek. kişeler arasındaki ağrı eşiği farklılıklarına göre herkesin doğum sırasında çektiği ağrının derecesi de birbirlerinden değişik. ama eskilerin şiddetli ağrıyı tanımlammak için kullandığı " doğum sancısı gibi" ya da zor bir olayı tanımlamak için kullanılan " doğum sancısı çekmek" deyimleri bu ağrının insanın tanıdığı ve bildiği en şiddetli ağrılardan biri olduğunu düşünmek için olabildiğince yeterli.

doğum sırasında yaşanan ağrıların iki esas türü var: duygusal ve fonkisyonel.

duygusal ağrıların sebebi korku, bilinmezlik ve bilgisizlik. bu üç faktör doğum sancılarının şiddetini pozitif ya da negatif etkiliyor. doğum hakkında eğitim, ağrıyı ortadan kaldırmasa da onunla başetmeyi öğretebiliyor. kendisini nelerin beklediğini bilen bilinçli bir anne adayı ağrıya daha kolaylıkla direnebiliyor.

fonksiyonel ağrılar ise doğum ağrılarının ana bileşeni. rahim ağzının açılması, rahim kasılmaları, bebeğin aşağıya doğru inişi ve doğum sırasındaki tıbbi girişimler fonksiyonel ağrıların sebebi.

günümüzün anne adayları ise kendi annelerinden çok daha şanslı. çünkü artık epidural anestezi ya da halk arasında bilinen adıyla " ağrısız doğum" çok daha güvenli ve yaygın bir biçimde kullanılmaktadır.

epidural anestezi nedir ?

epidural anestezi vücudun belirli bir bölgesindeki ağrı iletimini durduran bölgesel ya da lokal anestezi çeşitlerinden birisidir. anestezi uzmanı bir hekim tarafından uygulanır. doğum ağrısını kontrol altına almanın en etkili yöntemi olmakla birlikte yalnızca bu hedefle kullanılmaz. sezaryen başta olmak üzere bel düzeyi altında yapılan birçok ana cerrahi girişim epidural anestezi eşliğinde yapılabilir.

omuriliği çevreleyen ve dura adı verilen zarın etrafına lokal anestezik madde verilerek ağrı uyarılarının beyine ulaşması engellenir. şayet bu bölgedeki motor fonksiyonu sağlayan sinirler de etkilenirse tam bir anestezi meydana gelir ve uygulama yapılan bölgenin altında kalan kısımda his ile birlikte hareket yeteneği de ortadan kalkar. kişi bu taktirde bacaklarını ne hissedebilir ne de oynatabilir. bu sezaryen ameliyatlarında uygunanan epidural anestezidir. halbuki doğumda amaç yalnızca ağrıyı gidermek olduğundan epidural aralığa daha az dozlarda lokal anestezik ile birlikte kuvvetli ağrı kesiciler de verilir. bu sayede motor kayıp olmayacağından anne adayı ağrı duymadığı halde dokunmaları hissedebilir ve bacaklarını oynatabilir. lokal anestezik miktarı çok düşük tutularak anne adayının doğum eylemi sırasında yürüyebilmesi dahi sağlanabilir.

sipinal anestezi nedir ?

anestezik ve ağrı kesici maddelerin dura zarının çevresine değil de zarı geçtikten sonra omuriliği çevreleyen sipinal sıvının içerisine verilmesidir.

epidural anestezinin tesiri yaklaşık 15-20 dakika içerisinde başlar ve uzun müddet devem edebilir. halbuki sipinal anestezi derhal etki eder ancak tesiri daha kısa sürelidir. dolayısıyla sezaryen ameliyatarından önce hem epidural hem de sipinal anestezi bir arada yapılır buna kombi ya da kombine anestezi adı verilir.

epidural anestezi ne zaman ve nasıl yapılır ?

vajinal doğumda rahim kasılmaları tertipli hale geldikten sonra ya da rahim açıklığı 4 santimetreye ulaştığında epidural anestezi yapılabilir. kasılmalar düzensiz ise ya da erken dönemde takıldığında kasılmaların durmasına neden olabileceğinden bu hususa dikkat edilmelidir.

anne adayı yan yatar ya da oturur pozisyondayken kateterin takılacağı alan antiseptik solüsyonlar ile temizlendikten sonra steril örtüler ile örtülür. kateter bel bölgesindeki omurgaların arasından girilerek yerleştirilir. önce bu bölgedeki cildi uyuşturmak için lokal anestezi yapılır. peşinden ince bir iğne ile iki omurga arasından geçilerek epidural zara ulaşılır. şayet sipinal anestezi de uygulanacaksa çok ince biriğne ile bu zar da geçilerek subaraknoid boşluğa girilir ve beyin omurilik sıvısının geldiği gözlendikten sonra ilaç verilir. epiduralde ise iğnenin arkasından çok ince bir kateter (boru, tüp) girilerek ideal mesafeye kadar itilir ve bu kateter dura zarı etrafındaki epidural aralığa yerleştirilir. daha sonra iğne çıkartılır ve kateterin dışarıda kalan ucu flasterler ile hastanın sırtı boyunca sabitlenir. dışarıda kalan uçtan enjektör yardımıyla ilaç verilebileceği gibi devamlı belirli dozda ilaç pompalayan otomatik cihazlar da kullanılabilir. kateter yerleştirildikten sonra her şeyden önce az oranda ilaç test dozu olarak verilir. burada amaç mümkün bir alerjik ya da aşırı reaksiyonun olup olmayacağını gözlemektir. bu tür bir reaksiyonun olmadığı gözlendikten sonra tedavi dozu verilir. vajinal doğumlarda genelde sipinal anestezi uygulanmaz. dolayısıyla kateter yerleştirilip tedavi dozu verildikten 15-20 dakika sonra anne adayı kasılmaları hissetmesine karşın ağrı duymamaya başlar. doğum uzadığında ve ilacın tesiri azalıp hasta ağrı duymaya başladığında ek dozlar verilir. bu şekilde doğum gerçekleştirildikten sonra epizyotomi de ek bir anesteziye gerek kalmadan kolaylıkla dikilebilir.

vajinal doğumu takiben derhal, sezaryeni takiben ise 24 saat sonra kateter çıkartılarak uygulmaya son verilir. kateterin çıkartılması sırasında hasta hiçbir rahatsızlık duymaz.

epidural kateter takılması hasta açısından kolay tolere edilebilir, acısız ve rahat bir uygulamadır. kateterin epidural boşluğu girdiği anda bacakta elektrik çarpmasına benzer bir his oluşması dışında hastaya ratahsızlık vermez. epidural anestezi uygulamasında en önemli nokta işlemi yapan anestezi uzmanının tecrübesidir.

epidural anestezinin avantajları nelerdir ?

doğum ağrılarının giderilmesinde en etkili yoldur

genel anesteziye göre komplikasyon riski daha az olduğundan tercih edilmelidir.

annenin bilinci açık olduğu için sezaryen sırasında doğuma katılabilir, ameliyat devam ederken bebeğini kucağına alabilir.

uygun zamanda takıldığında normal doğumun ilerlemesini hızlandırır

epidural anestezinin komplikasyonları ve yan tesirleri nelerdir ?

epidural anestezide risk zannedilenin aksine deneyimli uzmanlar tarafından yapıldığında son derece azdır.

en sık görülen yan etki ani tansiyon düşmesidir. omurilik içerisinde ağrı ve motor iletimi sağlayan sinirler dışında istemsiz çalışan kasların işlevlerini kontrol eden sinir lifleri de bulunur. bu liflerin etkilenmesi halinde kan damarlarında gevşeme ve genişleme meydana gelerek tansiyon düşüklüğü ortaya çıkabilir. bu ani tansiyon düşmesinin önüne geçmek için işlemden derhal önce damar yolundan yaklaşık 1 litre sıvı hızlı bir biçimde verilerek damar yolunun dolması sağlanırsa problem yaşanmaz.

anestezinin yetersiz olması ya da tek taraflı olması. bu gibi durumlarda kateterin çıkartılarak tekrardan takılması gerekebilir.

dura zarının yırtılıp sıvının dışarı kaçmasına bağlı olarak görülebilen başağrısı. nadir olarak görülen bu taktirde işlemden sonra 1-3 gün içerisinde şiddetli başağrıları yaşanabilir. ağrılar dayanılmaz olur ise epidural kateterin yerleştirildiği alana pıhtı yaması yapılabilir.

kullanılan ilaçlara bağlı olarak hafif alerjik bir reaksiyon gelişebilir ve hastada yaygın kaşıntı ortaya çıkabilir.

anne adayı etkili bir biçimde ıkınamaz ise doğumun ikinci evresi uzayabilir ve vakum ya da forseps uygulanması gerekebilir.

nadiren işlem sonrası idrar yapmada geçici güçlük görülebilir.

çok nadir olarak enfeksiyon gelişebilir.

felç çok çok nadiren görülen bir komplikasyondur.

kimlerde epidural anestezi uygulanmaz ?

kanana bozukluğu olması

antikoagülan tedavi alınması

uygulama bölgesinde enfeksiyon varlığı

trombosit düşüklüğü saptanması

anne adayının uygulamayı reddetmesi

durumlarında epidural anestezi uygulanmaz.

epidural anestezi hem vajinal hem de sezaryen ile doğumların son derece konforlu ve keyifli geçmesini sağlayan, 25 yıldır yaygın bir biçimde güvenle uygulanan modern bir tıbbi yaklaşımdır. her anne adayı bu uygulamadan yararlanması için teşvik edilmelidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder