?

Histon ve interferon genleri

Histon ve interferon genleri

Bütün genler; adenin, guanin, sitozin ve timin isimleri verilen dört değişik maddenin, farklı biçimlerde dizilmesi ile meydana gelirler. adenin, guanin, sitozin ve timin maddecikleri a, g, c ve t harfleri ile gösterilirler. bu harflerden belirli sayıda bulunmakta olan bir bölge, bir gen bölgesidir. art arda dizilmiş yüzlerce harften oluşabilen genlerin her bir üç harfi, bir amino asit kodlar.



genlerin kodladığı arka arkaya dizili amino asitler, organizmaya lazım olan proteinlere dönüşürler. bir çok genin içerisinde amino asit kodlamayan harf bölgeleri bulunur. bu harflerin olduğu bölgelere intron bölgeler denir. ama insan ve hayvanlarda bulunmakta olan histon ve interferon genlerinde, diğer genlerden değişik olarak intron bölgeler bulunmaz. bunun sebebi bu genlerin, evrim süreci içinde çok ayırtedici işlevlerinden dolayıdır.



histon ve interferon genlerinde neden intron bölge bulunmaz



adenin, guanin, sitozin ve timin moleküllerinin oluşturduğu, sarmal ip merdiven şekilli yapı dna'dır. adenin, guanin, sitozin ve timin maddecikleri kısaca a, g, c ve t harfleri ile gösterilirler. a, g, c ve t maddeciklerinin birbirine bağlanmasından, uzun sarmal ip merdiven şekilli dna oluşur. insan dna'sında a, g, c, ve t harflerinden yani maddeciklerden 3 milyar tane var. insandan insana bu 3 milyar harften ancak 3 milyon tanesi farklıdır, bu 3 milyon molekül değişik biçimlerde dizilmiştir. dna'yı oluşturan bu 3 milyar a, g, c ve t harfleri ile simgelenen moleküller dizilişlerine göre farklı bölgeler oluştururlar. meydana gelen bu bölgelerin bazılarıda genlerdir. insan da dahil tüm canlıların sahip oldukları vücut özelliklerini belirleyen genleridir. canlıların sahip olduğu gen sayıları farklıdır. gen sayıları değişik olduğu gibi genlerin içerisinde bulunduğu dna 'yı oluşturan a, g, c ve t harfleri ile simgelenen moleküllerin sayısı da farklıdır. bakterilerin molekül sayıları daha azdır. ufak bir bakteri yaklaşık 600 bin molekülle, hayatını var edecek kadar lazım genleri oluşturabilmektedir. tüm canlılarda her bir gen bir protein bireşimler.



gen içinde yer alan harflerden üç tanesi bir amino asidi kodlar. böylece 50, 100 ve daha çok sayıda amino asit ip üstünde dizilen boncuklar gibi sıralanarak proteinlere dönüşürler. ufak bir bakterinin moleküllerinin sayısı çeşitli nedenlerle çoğalır. bu fazlalık moleküller başlangıçta genlerin içerisinde yer alsalarda amino asit kodlamazlar. amino asit kodlamayan molleküllerin sayısı çok fazla arttığında, artan bu moleküller, genlerin işlevli maddeciklerine dönüşürler. genlerin içerisinde bulunmakta olan bazı harfler önceleri amino asit kodlarken, artık amino asit kodlamaz duruma gelirler. yeni katılan harflerin hepsi amino asit kodlamasına katılmayabilirler. değişik biçimlerde ortaya çıkabilen, canlıların genleri içerisinde bulunmakta olan amino asit kodlamasına katılmayan bu harf bölgelerine intron bölgeler denir. bakterilerin ortaya çıkışı yaklaşık 3 buçuk milyar yıl önce gerçekleşti. bakteriler bölünerek çoğalırlar. oğul bakterilerden bazılarının genleri değişir ve gelişmiş tek hücreli bir canlı türü ortaya çıkar. bir canlı türünün içerisinden bazı bireylerin genleri değişir. değişen genlerin yaptığı proteinlerde değişir. proteinleri değişen bu canlı grubunun vücutları da değişir ve daha gelişkin yeni bir canlı türü oluşmuş olur. böylece genleri değişen bir grup çok hücreli, değişerek solucanı meydana getirir. sonra balıklar ortaya çıkar ve en yeni sıra memelilere gelir ve maymunlarla insan bu evrim serüveninin şimdilik son noktasıdır. tek hücreli canlıların dna'ları tek bir parçadan oluşur. kimi gelişmiş tek hücreli canlılarla, çok hücreli canlıların dna'ları birden fazla parçalıdır. bu parçalar hücre bölünürken bir araya gelerek katlanır. bir kelebekten insana kadar tüm canlıların dna'ları, kromozomlar biçiminde katlanır.



kromozomlar katlanırken, bir protein çeşidi olan histon proteinleri tarafından adeta paketlenirler. nerdeyse tüm genlerin içerisinde amino asit kodlamayan harf bölgeleri bulunurken, kromozom katlanmasında görev alan histon proteinlerini yapan genler farklıdır. bu proteinleri yapan genlerin içerisinde görev yapmayan yani amino asit kodlamayan harfler bulunmaz. bundan başka çok değişik canlıların histon genleri, hemen hemen birbirlerinin tıpatıp benzeridir. öyle ki beş çeşidi bulunmakta olan bu proteinlerden birini kodlayan gen, balıkta da insanda da aynıdır ve 600 milyon yıldan beri hiçbir değişikliğe uğramamıştır. daha doğrusu bu genlerinde değişiklik oluşmayan birey adayları hayata şansı yakalamışlardır. aksi taktirde bu genlerin harflerindeki fazlalık ya da eksiklik, ortaya çıkan proteinin yapısında değişikliğe neden olurdu. yapısı değişen protein, kromozom katlanması gibi duyarlı bir görevi yerine getiremez. işte bu sebeple döllenmiş yumurta hücresi bölünmeye başladığı anda, kromozom paketlenmesi doğru bir şekilde yapılmaz. bu taktirde döllenen yumurta hücresi sağlıklı bir biçimde bölünüp, hücre topluluğu oluşturarak, bir embriyoya dönüşemez. vücudumuza giren virüs, bir hücremize saldırıp onun ölümüne sebep olur. bu hücre ölürken bir bağışıklık geni çalışır ve bir protein yapar. interferon adı verilen bu protein, diğer hücrelere tehlikeyi haber verir. bunun üstüne diğer hücreler tehlikeye karşı kendilerini savunmak için hazırlık yaparlar. tehlike sinyalini veren interferon proteini tek bir çeşit değildir. her anahtarın değişik bir kilidi açması gibi, hemen hemen her bir virüs türü için farklı bir protein yapılır. işte bu proteinleri yapan genlerin harfleri arasında da amino asit kodlamayan işlevsiz harfler bulunmaz. çünkü bu genlerdeki değişim neticesi meydana gelen yapılar, virüs gibi vücut için ölümcül neticeler doğuracak tehlikeyi diğer hücrelere doğru haberi veremez.



bu taktirde, interferon genlerinde bu değişimleri bulunduran bireylerin bağışıklık sistemi vücuda giren virüsleri doğru tanıtamaz, diğer hücrelerde kendilerini savunamazlar. bu durumdaki bireyler daha anne karnında bebekken ya da doğumdan kısa bir müddet sonra öleceklerdir. balık, kuş, sığır, fil ve insan gibi omurgalı tüm canlıların deri, kemik ve kıkırdaklarında ipliksi yapıda kollajen proteini yer alır. kollajen proteini, canlıların dokularını sağlamlaştırır. kromozom paketlenmesinde görev alan proteinlerin aksine, insanın kollajen proteininde, amino aside dönüşmeyen 50 tane harf bölgesi bulunur. kollajen geni uzar. canlı başka bir canlı türüne doğru evrilirken, başka genlerde de değişimler meydana gelir. kollajen genine yeni katılan harf bölgeleri amino aside dönüşürken, eskiden beri var olan bazı harf bölgeleri atıl hale geçer. işte insanın kollajen genindeki, amino aside dönüşmeyen 50 harf bölgesinin var olmasının sebebi budur. kromozom katlanması ile virüslerin tanınmasında görev alan proteinleri yapan genlerdeki değişim, yavru oluşmasını ya da doğmasını engelleyecek kadar ölümcüldür. fakat kollajen proteinini yapan gendeki değişim, aksine tehlikeli değildir. çünkü kemiğe, dişe ya da deriye sağlamlık veren kollajen proteinindeki değişim, en çok kemiği ya da dişi zayıflatır. histon ve interferon genlerine yeni harfler katılan ya da harflerinin sıralamasında değişim oluşan veya harfleri eksilen birey adayları daha doğum aşamasına gelmeden yok olmaktadırlar. bu sebeple canlı çeşitleri bu genlerinde mutasyon bulunmayan bireylerden meydana gelmektedir.



kaynak: abdullah çelikaslan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder